15 Haziran 2016 Çarşamba

I. Süleyman Şah - Türkiye Selçuklu Sultanı

Kutalmışoğlu Süleyman Şah veya kısaca Kutalmışoğlu (Arap alfabesiyle: سليمان بن قتلمش (Süleyman bin Kutalmış)) (d. ? - ö. 4 Haziran 1086), Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurucusudur. Selçuk Bey'in oğlu Arslan Yabgu'nun torunudur. Babası Kutalmış Bey'dir.

Hüküm süresi: 1077-1086
Vekili : Ebu'l-Kasım
Sonra gelen : I. Kılıç Arslan
Tam ismi : Süleyman bin Kutalmış
Hanedan Selçuklu Hanedanı
Babası : Kutalmış
Ölüm : 4 Haziran 1086 Halep yakınları

Malazgirt Savaşı'ndan önceki yaşamı

Kutalmışoğlu Süleyman Şah'in babası Kutalmış, Selçuk Sultanı Tuğrul Bey ile Çağrı Bey'in amcaoğluydu. Kutalmış önce Tuğrul Bey'e karşı isyan etmiş ; sonra Büyük Selçuklu Sultanlığı tahtına geçen Alparslan'ın sultanlığını kabul etmemiş ve onun ile başarısız bir çatışmaya girişmişti.

Kutalmış 1064'te ölünce (Süleyman Şah dahil) dört oğlu o zamanlar Büyük Selçuk Sultanlığı sınırları dışında kalan fakat göçebe Türkmen boylarının yerleşmeye başladıkları bir bölge olan Anadolu'da Toros Dağları yöresine kaçmışlar ve Anadolu'ya yeni gelip yerleşen Türkmen boyları arasında yaşamaya başlamışlardır. Burada da Alparslan'in devamlı baskısı altında kalmışlar ve Alparslan'in zaman zaman akıncı birlikleri göndererek tahtını tehdit edebilecek olan kardeşleri bertaraf etmeye çalışmıştır. Dört kardeşten en son Süleyman Şah hayatta kalmıştır.


Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurulması
Alparslan'ın 1071 Malazgirt Savaşı galibiyetinden sonra giderek daha çok sayıda Türkmen göçmen boyları Anadolu'ya girip yerleşmeye başlamış ve Süleyman Şah bu Türkmenlerin liderliğini ele geçirmeyi başarmıştır. 1073'te Kutalmışoğlu Süleyman Şah Büyük Selçuklu devleti hükümdarı Melikşah tarafından Büyük Selçuk Sultanlığı'na bağımlıSultan-ı Rum (yani Türkiye Selçuklu Devleti hükümdarı) olarak tayin edilmiştir. Bizans sınırlarında idaresini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Bizans'lılarla bazen savaş yaparak bazen Bizans isyancılarına yardım ederek hükmü altındaki toprakların sınırlarını büyütmeyi başarmıştır. 1075'te Bizans İmparatorluğu'nun Anadolu'da bulunan önemli şehirlerinden İznik (Nicaea) ile İzmit (Nicomedia)'i eline geçirmiş ve Güney Marmara bölgesine tamamen hakim olmuştur. Ayrıca Çanakkale boğazından geçen gemilerden vergi almaya başlamıştır. 1077'de ülkesinin özerkliğini ilan edip İznik merkezli bağımsız bir devlet olarak Türkiye Selçuklu Devleti'ni kurmuştur.

Türkiye Selçuklu Devleti'nin gelişmesi
1078'de Süleyman Şah Bizans İmparatoru VII. Mikhail Dukas'la Bizans tahtını eline geçirmek üzere isyan eden Anatolikon Theması vali generali Nikeforos Botaneiates'e karşı askerî yardım anlaşması yapmıştır. Fakat Süleyman Şah ordusu ile İznik ile Kütahya arasında Nikeforus Botaeiates ile karşılaşınca asi generalin sağladığı daha uygun şartlar nedeniyle taraf değiştirip Nikeforus Botaeiates'a askeri yardım sağlamış ve onun III. Nikeforos ismi ile Bizans İmparatoru olmasına önayak olmuştur. Bu yardım dolayısıyla Bizanslılar göçmen Türkmenlerin Anadolu'da da Boğaz kıyılarına kadar gelip yerleşmelerini kabul etmişlerdir.

1080'de ise Süleyman Şah bir diğer Bizans tahtına geçmek isteyen, bu sefer başarısız, isyancıya (Nikeforos Melissenos)'a yardım etmiştir. Türkiye Selçuklu Devleti'nin hızlı bir biçimde büyümesinden çekinen Bizans İmparatorluğu, (Balkanlardaki karışıklığın etkisiyle de) Türkiye Selçuklu Devleti ile bir antlaşma yapmış ve bu antlaşmaya göre Bizans, Türkiye Selçuklu Devleti'ne yıllık tazminat ödemeyi kabul etmiştir.

Süleyman Şah Bizans ile yaptığı bu antlaşma sonucu batı sınırını güvenceye almıştır. Yakın akrabası ve veziri Ebu'l-Kasım'ı İznik'te idareci olarak bırakan Süleyman Şah, doğu sınırlarını genişletme planları ile 1084'te Çukurova (Kilikya)'ya (ve belki de Suriye üzerine) bir sefere çıkmıştır. Bu sefer sonucu Tarsus, Adana ve Antakya'yı devletinin sınırlarına katmıştır.

Tutuş ile savaşı ve ölümü
Fakat İran merkezli Büyük Selçuklu devletinin Suriye'de Melik (kral) unvanını taşıyan Melikşah'ın kardeşi ve Sultan Alpaslan'ın oğlu olan Said Tacüldevle Tutuş bu seferin kendi egemenliği altında olan Suriye üzerine yöneleceğini kuşkusuyla, Süleyman Şah'a karşı çıkmıştır.

Her ikisi de Selçuklu hanedanından olan ve Büyük Selçuklu Devleti'ne ismen bağımlı bu iki taraf arasındaki askeri çekişmeye bu devletin başkenti İsfahan'da bulunan Sultan Melikşah'in bir bağlantısı olup olmadığı daha belgelenmemiştir. Ama bazı tarihçiler Tutuş'un Sultan Melikşah emirleriyle hareket ettiğini bildirmektedirler.

Gerçekten Süleyman Şah Antakya'yı ele geçirdikten sonra bütün Suriye'ye sahip olma amacıyla Halep'i kuşatmıştır. Halep emiri olan İbn-i Huteyti, Tutuş'tan yardım istemiş; Tutuş yanına Selçukluların yetenekli kumandanlarından (Artuklu Beyliği'nin kurucusu) Artuk Bey'i alarak 4 Haziran 1086 tarihinde Halep yakınlarında Ayn Seylem Savaşı'nda Süleyman Şah'la karşılaşmıştır. Süleyman Şah bu savaşta mağlup düşerek yaşamını kaybetmiştir.

Süleyman Şah'ın Ölümünden Sonra Türkiye Selçuklu Devleti
Süleyman Şah'ın ölümünden sonra, Süleyman Şah'ın oğulları, Kılıçarslan ve Kulan Arslan, esir olarak Büyük Selçuk Sultanı Melikşah'ın başkenti olan İsfehan'a gönderilmiştir. Bu gerçek Süleyman Şah ile Tutuş arasındaki askeri çatışmaya Melikşah'in bir katkısı olduğuna bir ipucu olarak yorumlanmaktadır. Türkiye Selçuklu Devleti bu nedenle 1086-1092 yılları arasında hükümdarsız geçen bir "fetret dönemi" yaşamış; ve ülkeyi vezir Ebu'l-Kasım yönetmeye çalışmıştır.

1092'de Melikşah'ın ölümü üzerine serbest bırakılan I. Kılıçarslan Anadolu'ya gelerek devletin başına geçmiştir.

Kaynak:wikipedia


EmoticonEmoticon